25 Ekim 2011 Salı

Tıraş sonrası doğru ürün seçimi


Hangi şekilde, hangi ekipman ile tıraş olursanız olun, tıraş sonrasında cildinize doğru bakımı yapmazsanız en iyi ihtimalle sürekli cilt tahrişleri, daha da kötüsü uzun vadede kuruluk, hassaslık hatta egzama gibi çeşitli cilt problemleri ile karşılaşabilirsiniz.


Sebebi basit, hangi tıraş ekipmanı ile tıraşınızı olursanız olun, sonuçta tıraş olma işlemi sakalları cilde mümkün olan en yakın yerden kesme işlemidir. Dolayısıyla ister ustura kullanın, ister mach 3 gibi kartuşlu tıraş bıçağı, ister jiletli tıraş makinesi, ister elektrikli tıraş makinesi, hepsinde de cildiniz belli bir oranda travmaya maruz kalarak tahriş olur. Bu problem jiletin cildin üst katmanını kazıyarak tahriş etmesi ile de olabilir, makinenin cildi kurutması ile de.


Dolayısıyla her tıraştan sonra cildimize, ona eski nemini geri kazandıracak, tahriş olmuş dokuları enfeksiyondan koruyup, hızla iyileşmesine yardım edecek ürünleri kullanmak mecburiyetindeyiz.


Sağlıklı bir tıraşın son önemli aşamalarından birisi de tıraş sonrası cilt bakımıdır. Cilt bakımı derken, iyi bir tıraş sonrası üründen beklenilen özellikler şunlar olmalıdır:

-Tahrişi azaltma ve cildi rahatlatma
-Dezenfekte etme
-Kesikleri durdurma
-Nemlendirme
-Cildi nemli tutma
-Ferahlık verme
-Parfüm


Ne yazık ki hayatta hiçbir şey kusursuz olamadığı gibi tıraş sonrası ürünlerde de bir üründe yukarıdaki tüm maddelerin hepsini bulmak mümkün değil. Bazıları zaten olanaksız. Örneğin alkol çabuk buharlaşan ve kurutan bir sıvı olarak cilde nemlendirme özelliği veremez. Dolayısıyla losyon kullanıyorsanız nemlendirme umudunu baştan eleyeceksiniz. Benzer şekilde ferahlık istiyorsanız mentol içeren bir ürün kullanmak zorundasınız. Bu da çoğunlukla okaliptüs özlü ürünler demek. Mentolden hoşlanmıyorsanız ferahlık da oldukça zor. Nemlendirme ve cildi nemli tutma özellikleri ayrı şeyler. Nemlendirme anlık, kısa süreli bir etkiyken, cildi nemli tutma çok daha uzun bir süreci kapsıyor. Çoğu ürün kısa süreliğine nemlendirebilir ama cildinizi uzun süre nemli tutacak bir ürün istiyorsanız daha ağdalı yapıda, daha yağlı tip bir balzam kullanmak zorundasınız ki bu da çoğu kişinin cildinde sevmediği yağlı, yapışkan hissiyat demek. Parfüm, yani güzel kokma olayı da çok sınırlı. Genellikle güzel ve kalıcı kokuya sahip ürünlerin çoğu ortalama performans verirken, başarılı olanların kokusu ya vasattır ya da çabuk kaybolur.


Ama durun, kendinizi bu kadar yıpratmayın, her şeyin bir çözümü vardır. Peki, madem bu özelliklerin hepsine bir üründe sahip olamıyoruz, o zaman hangi özelliklere önem vermeliyiz? Bunu cilt tipinize göre kendiniz belirleyeceksiniz. Daha önce blogda cilt tipleri ile ilgili bir yazı yazmıştım. Kağıt üzerinde her türlü tıraş sonrası ürünü kullanabilecek olmanıza rağmen, pratikte, cilt tipinizi önemsemeden bilinçsizce yapacağınız seçimlerin geri dönüşü tatsız olacaktır. Örneğin cildiniz kuruysa, yine hiçbir nemlendirme özelliği bulunmayan alkollü losyonları kullanmak cildinizi iyice kurutup travmaya sokacaktır. Aynı şekilde çok yağlı bir cildiniz varsa ekstra nemlendirme özelliği olan bir balzam kullanmanız cildinizin yağ ve su dengesini iyice bozacak, sivilce ve siyah lekeleri arttırmakla kalmayıp cildinizi de hassaslaştırıp tahrişe daha müsait hale getirecektir. Bu bakımdan her erkeğin en doğrusu için önce cilt tipini sonra cildine uygun tıraş ürünü bilmesi bir zorunluluktur. Cilt tiplerini daha önce gördüğümüze göre bu sefer de tıraş sonrası ürünlere genel olarak bir bakalım.



1. Alkollü Losyonlar:




Bunlar viskozitesi oldukça düşük olan akışkan, sıvı kıvamındaki ürünler. İçlerinde orta ya da yüksek oranda alkol içerirler. Alkol cildi dezenfekte eder, gözenekleri kapatır, tahriş hissini azaltır. Mentol içeren bir ürün olması durumunda ferahlık da verir. Ancak alkollü ürünler aynı zamanda cildi kurutur ve yanlış ciltlerde kullanıldığında cildi tahriş edip travmayı arttırabilir. Losyonlar içlerindeki alkolün oranına göre, tıraş sonarı yüze uygulandıklarından belli bir oranda yüzü yakarlar.




Bu yanma geçicidir ve sonrasında bir rahatlamaya bırakır, cilt sıkı ve gergin bir hal alır. Bir losyonun yüksek alkollü olması iyi olduğunu göstermek. Aksine alkol oranı düşük losyonlar daha başarılıdır. Yüzünüze yapabileceğiniz en büyük yanlış, tıraş sonrasında 80 derece alkolü yüze çarpmaktır. Cildinizi tahriş edip zarar vermek için bundan daha iyi bir eylem yoktur. Bu bakımdan yüksek alkollü “tıraş kolonyası” adı altından satılan her türlü üründen uzak durun.


Genellikle en güzel ve kalıcı kokulara sahip olan tıraş sonrası ürünler losyonlardır ki çoğu kullanıcı da losyonları bir baştaki yanma sonrası gelen gergin cildin rahatlaması, bir de bu güzel kokuları yüzünden kullanır. Alkollü losyonlar daha ziyade normal ve yağlı cilde sahip olanlara uygundur. Ancak yağlı cilde sahip olanlar fazla yükek oranda alkol içeren losyonlardan uzak durmalı ve kullancaklarsa hafif alkollü ürünlerden seçmelidirler.  Hiç şüphesiz en bilinen alkollü losyon defne rom’ u losyonudur. En geleneksel tıraş sonrası ürünüdür. Kökeni iki asır öncesine gider. Defne yapraklarının rom ya da alkol içine distile edilerek yağının ekstrasyonuyla hazırlanır. Bu karışımın içine turunçgil yağları, çeşitli baharatlar ve özellikle karanfil de katılır. Ortaya güzel ve klasik kokulu bir losyon çıkar.





2. Jeller:




Jöle kıvamını andıran, viskozitesi oldukça yüksek, akışkan olmayan sıvı ürünler. Bunlar genellikle alkol içermeyen, çeşitli nemlendirici ve sakinleştirici(çoğu zaman kimyasal) elemanlar içeren teknolojik tıraş sonrası ürünleridir. Güncel üretim yöntemlerinden dolayı daha ziyade market markalarının ürünlerinde görünen bir tiptir. Hem üretimleri, hem de kullanımları diğer tiplere göre daha azdır.



Jeller ortalama tahriş azaltma ve cildi rahatlatma özelliklerine sahiptirler. Etkileri kısa sürelidir. Nemlendirme özellikleri pek kuvvetli değildir. Daha ziyade normal sorunsuz cilde sahip kullanıcılara göredir.



3. Hidrosoller:





Hidrosoller, hidrolat olarak da anılırlar, çiçek ve bitki özsuları, distile özsuları veya bitki suları olup damıtma işleminin su içeren bir yan ürünüdür. Yani aslında oldukça basit ve öz ürünlerdir. Hidrosollerin birçok tıbbi faydaları vardır, çünkü damıtma işlemine tabi tutulan bitkinin suda eriyen bileşen, vitamin ve minerallerini ihtiva etmektedir. Hidrosoller işlemden geçen bitkinin az miktarda aromatik yağını da içerebilir.




Geleneksel ıslak tıraşta en bilinen ve kullanılan hidrosol hamamelis/Güvercin otu (witch hazel) bitkisinden elde edilenidir. Bu bitkinin yatıştırıcı, onarıcı ve antiseptik özelliği vardır. Kuru ciltlere de iyi gelir. Defne romu ile birlikte en klasik tıraş sonrası ürünlerindendir. Etkileri pek uzun süreli olmasa da her cilde iyi gelen başarılı bir ürünlerdir.



4. Balzamlar:




Kuru ciltlerin kurtarıcısı olan balzamlar çeşitli ağaç ve bitkilerden elde edilen sıvı kıvamlı reçinelerdir. İçlerinde uçucu yağlar ve benzoik asit barındırırlar. Çoğu zaman e vitamini ve aloe özü içerirler ki bunlar cilt için oldukça yararlı ve onarıcıdır. Tüm tıraş sonrası ürünler içirisinde tahrişi azaltma ve nemlendirme etkisi en yüksek olanlar balzamlardır.



Bazı yoğun kıvamlı balzamlar ciltte yağlı, kalın ve yapışkan bir his bıraktığı için rahatsız edici olabilir. Bunlar ancak aşırı kuru ciltli kişilere göredir. Standart iyi bir balzam sürüldükten 15 dakika sonra tamamen emilir ve ciltte kalmaz. Bazı balzamlar az oranda alkol içerirken, bazıları hiç içermezler. Tahmin edebileceğiniz gibi alkol içermeyenlerin nemlendirme özellikleri daha başarılıdır.



Balzamlar yağlı ciltler dışında her cilde uygundur ancak özellikle kuru ve hassas ciltlere yararlıdır. Marketlerde bulunan standart markaların balzamları oldukça vasat olduklarından insanların hafızasında kötü yer etseler de, kaliteli balzamlarla cilt bakımı konusunda hiçbir ürün yarışamaz. Bunlar özellikle sonbahar ve kış aylarında kullanıma uygundurlar. Yaz aylarında çok ince kıvamlı değillerse biraz rahatsızlık verebilirler.



5. Sütler:




Sütler temel olarak balzamlara çok benzer ürünlerdir. Temel farkları viskozitelerinin düşük olması yani daha akışkan olup, kremden ziyade yağlı süt kıvamında olmalarıdır. Sütlerin balzamlara göre avantajları; çok daha çabuk emilmeleri, ciltte kalıntı yapmamaları ve yazın da kolayca kullanılabilmeleri iken dezavantajları; balzamlara göre daha az ve kısa süreli etkili olmalarıdır. Yine de losyonlardan, hidrosollerden ve jellerden daha uzun süre etkilidirler. Genellikle birkaç dakikada tamamen emilirler. Seyreltilmiş yapılarının getirdiği dezavantajı kapatmak için çoğunlukla hindistan cevizi yağı gibi etkili nemlendiriciler kullanırlar. Bundan dolayı kokuları genelde oldukça vasat ve düzdür. Kaliteli bir süt, çoğu zaman balzamı aratmaz ama kaliteli bir süt bulmak oldukça zordur. Yağlı ciltler dışında her cilt tipine uygundur.





6. Talk pudraları





Yine oldukça eski tarihli ve geleneksel ürünlerdir. Ancak günümüzde kullanımları oldukça azdır. Standart talk pudralarından farklı özelliktedirler. Tıraş sonrası için üretilen talk pudraları daha ufak tanecikli, genellikle ten renginde ve hoş parfümlüdür. En yumuşak mineral olan talk nem tutma özelliğindedir. Bundan dolayı yağlı ve hassas ciltlerde oldukça başarılıdır. Pişik olununca sürülen talk pudrasının verdiği rahatlığı düşünün aynı mantık. Ancak tıraş talk’ ının asıl olayı çok sıcak, nemli ve çok terlenen ortamlardır. Böyle yerlerde tıraş sonrasında balzam kullanmak mazoşistlikken, alkollü losyonlar da yeterli gelmez. Bu durumda talk nem tutan özelliğiyle rahat ve temiz hissetmenize yardımcı olur. Bu açıdan Marmaris, adana vs gibi çok sıcak ve nemli şehirlerde yaşayan tıraş severler için tıraş talk’ ı oldukça iyi bir üründür. Genellikle en beğenilen ve tutulan ürün Pinaud firmasının ürettiği geleneksel tıraş sonrası talk pudrasıdır.





7. Emülsiyonlar:






Bana göre günümüzün en iyi tıraş sonrası ürünleri bunlardır. Emülsiyon birbiri içinde çözülmeyen iki sıvının karışımıdır. Örneğin su içerisindeki yağ gibi. Tıraş sonrası emülsiyonları da genellikle çeşitli bitkisel yağlar, bitkisel özler ve alkol karışımlarından oluşur. Emülsiyonlar kendiliğinden oluşmazlar ve hazır olmak için çalkalanmaya ihtiyaç duyarlar. Bunun sonucunda yağ, alkolde dağılır ve karışım hazır hale gelir. Emülsiyonların bana göre neden en iyisi olduğuna gelirsem, hem alkolün hem de balzamların kuvvetli özelliklerini bünyesinde barındırabilir. Dolayısıyla hem antiseptik, hem canlandırıcı, hem tahriş azaltıcı hem nemlendirici olabilir.



Mentol içerip ferahlatabilir. Dolgun esansiyel yağ içererek güzel ve kalıcı kokabilir. Çoğu cilt tipinde kullanılabilir. Yani özetle mükemmel tıraş sonrası ürüne en yakın ürünlerdir emülsiyonlar. Çok hassas ciltler dışında her ciltte kullanılabilir.


8. Şap:




Şap; diğer adıyla potasyum alüminyum sülfat her derde deva doğa harikalarından birisidir. Alüminyum ve potasyum sülfatından meydana gelen bir bileşiktir. Pek çok kullanım yeri olan şap' ın tıraş dünyasında yeri dezenfekte etme ve gözenekleri kapama amaçlıdır. En eski ve temel tıraş sonrası ürünüdür. Şap' ın damarları büzüştürücü, kanamayı durdurucu, gözenekleri kapatıp cilde gerginlik verici, iltihabı önleyici, kötü kokuları engelleyici özelliği vardır. Geleneksel ıslak tıraşta şap tıraş sonrası kullanılır. Tıraşınız bitip, yüzünüzü yıkadıktan sonra, hala nemliyken, bastırmadan sapı bütün cildinize 30 saniye kadar sürersiniz. 30 saniye -1 dakika kadar bekledikten sonra yüzünüzü tekrar durularsınız. Hafif bir yanma hissi olabilir. Şap, tıraşınızın başarısını test etmek için mükemmel bir araçtır. Eğer ideal şekilde tıraş olduysanız, şapı sürerken hemen hemen hiç yakmaz, ya da çok hafif ısırır. Ancak çok yakın tıraş için aynı yeri sürekli kazıyarak tıraş ettiyseniz, ya da cildinizi tıraşa uygun şekilde hazırlamayıp tatsız bir tıraş yaşadıysanız şapı sürdüğünüzde kolonyanın yakmasına benzer şekilde kısa bir süreliğine yakar. Bu kötü tıraşın göstergesidir. Şap bu getirisinin yanında, tahrişleri sakinleştirme, ufak kesikleri kapatma, cildinizi gerip, gözenekleri kapatarak daha pürüzsüz bir görünüme sahip olmasını da sağlayacaktır. Olası iltihap ve kıl dönmelerini de engelleyebilir.




Bu bakımdan şap herkesin evinde bulunması gereken ucuz ama önemli bir tıraş ekipmanıdır. Her cilde uygun olarak, başka hiçbir ürün kullanmadan şap tek başına nemlendirme dışında yeterlidir. Eğer cildiniz kuruysa ekstradan nemlendirici bir ürün kullanmak da fena olmaz.



9. Esansiyel yağlar:




Bitkilerden elde edilen aromatik yağlardır. Yüzlerce hatta binlerce çeşidi vardır. Buhar distilasyonu, fermantasyon, ektrasyon vs gibi birçok yağ elde etme metodu vardır. Ancak bizim istediğimiz daha ziyade soğuk sıkım metodu ile elde edilmiş yağlardır. Esansiyel yağları tam olarak bir tıraş sonrası ürün olarak kabul edemeyiz ancak gerek tek gerek, çeşitli formüllerde karışımlar hazırlayarak doğal, yararlı ve oldukça da başarılı tıraş sonrası ürünleri hazırlayabilirsiniz.



Her esansiyel yağ ciltte kullanıma uygun değildir. Bazıları asidik ve kurutucu özelliktedir. Esansiyel yağları kullanmanın mantığı asıl olarak kuru ciltleri nemlendirmek ve iyileştirmektir. Örneğin lavanta yağı cilde çok iyi gelen bir aromaterapik yağdır. Yine jojoba yağı, avokado yağı, üzüm çekirdeği yağı, tatlı badem yağı, Hindistan cevizi yağı oldukça başarılı nemlendiricilerdir. Jojoba yağı diğer yağlarınızı karıştırıp formül hazırlamak için kullanılabilecek en harika taşıyıcı yağlardan bir tanesidir. Çok hızlı emilir ve ciltte katman oluşturmaz. Oldukça iyi nemlendirir. Jojoba yağı içerisine yukarıdaki yağlardan ve biraz sıvı e vitamini karıştırılarak hazırlanacak bir formül, kışın cildinizi her daim yumuşacık yapacaktır.



Evet, gördüğünüz gibi tıraş sonrası ürünler, sandığınızdan daha çeşitte ve özellikte. Bunları yukarıda yazdığım gibi cildinize göre seçip kullandığınızda cildinize olabilecek en iyi bakımı yapmış olursunuz. Bundan sonrası sizi aşacaktır. Eğer her şeye tepki veren ve alerjik etki gösteren bir cilde sahipseniz o zaman tek çareniz hassas ciltler için üretilmiş, kokusuz, parfümsüz, tamamen doğal ürünlerden hazırlanmış ürünlerdir. Bunlar çoğunlukla balzam olacaktır ve seçeneklerinizin bir elin parmağını geçmeyeceğini bilin. Kuru cildiniz varsa da losyon kullanabilirsiniz. Sadece alkolü düşük olanlardan seçmeye özen gösterin. Ama aşırı kuru cildiniz varsa losyonları unutun. Aynı şekilde aşırı yağlı cildiniz varsa en iyisi hydrosoller eşliğinde temizleyici tonikler kullanmaktır. Fazla alkol cildinize derman olamaz. Bu konuda yine işin ballıları sorunsuz normal cilde sahip olanlar oluyor. Bunlar canlarının istediği her türlü ürünü kullanma keyfine sahipler. Evet onları sevmiyoruz. Bu cici kızı da üzüyorlar zaten.




Tıraş sonrası ürünleri kullanırken dikkat edilesi bazı konular:


- Hangi ürünü kullanırsanız kullanın her zaman aşırı ürün kullanmaktan kaçının. Bir ürünü fazla fazla kullanmak size avantaj getirmez. Hatta rahatsızlık verir. O yüzden yeterli diyeceğimiz miktarlarda kullanın. Yetmezse bir kere daha uygularsınız.

- Balzamları mümkün olduğunca az yağlısından seçmeye özen gösterin. Unutmayın ekstra koruyucu olan balzamlar daha kalın yapılı olacaktır. Bazı balzamlar kısa sürede emilirken, bazıları uzun süre ciltte asılı kalıp yağlı bir his şeklinde rahatsızlık verebilir. Bunu önlemek için balzam uygulayacağınız zaman yüzünüzü tamamen kurulamayın, çok hafif ıslak bırakın, bu haldeki yüzünüze uyguladığınızda balzamın kıvamı inceleyecek daha iyi emilecek ve kalıntı bırakmayacaktır. Eğer yetersiz gelirse ikinci bir uygulama daha yapabilirsiniz.

- Yazları ince kıvamlı ürünleri, kışları kıvamlı ürünleri kullanmayı tercih edin. Hem siz hem cildiniz rahat edersiniz.

- Ülkemizde marketlerde satılan arko, gillette, hobby gibi markaların tıraş sonrası ürünlerini kullanmayın. Bunların ne losyonları ile ne balzamları ile başarılı bir nemlendirme ya da tahriş azaltma elde edemezsiniz. Bunlar ile, kaliteli yabancı tıraş ürünleri arasındaki farklı çok muazzamdır. Çoğu yurdum insanı bu yerel başarısız ürünleri kullanıp vasat sonuçlarını görünce tıraş sonrası ürünleri kullanmayı tamamen bırakmıştır.

- Cildiniz hangi tipte olursa olsun asla çok yüksek alkollü ürünler kullanmayın. Yüksek alkollü limon kolonyasını yüzünüzden uzak tutun. Ancak yaz aylarında arada bir düşük alkollü gurme kolonyaları deneyebilirsiniz.

- Krem ve süt kıvamı ürünleri önce bir elinize bezelye tanesi kadar döküp, iki elinize yedirdikten sonra yüzünüze bastırmadan, parmak uçlarınızla uygulayın.

- Losyonları avucunuza döküp, yine iki elinize yedirdikten sonra bastırmadan hızlıca yüzünüze uygulayın.

- Tıraş ürününü yüzünüze sürdükten sonra yanaklarınıza parmaklarınızın uçlarıyla abartmadan sertçe hızlı fiskeler (kibar tokat) atın. Kan dolaşımını hızlandıracak ve cildinizi rahatlatacaktır. Çok eskilerden kalma bir berber tekniğidir.

- Defne romu gibi geleneksel ürünlerin son derece klasik kokuları olduğunu unutmayın. Sonra farklı beklentilere girip, “bu ne yahu yaşlı adam kokusu” gibi serzenişlere girmeyin gece siz uyurken gelir kulağınızı çekerim.



8 yorum:

  1. her şey iyide,bu yazılan bilgilerinin gidişatına uymayan şu son cümle hiç yakışık kalmamış....

    YanıtlaSil
  2. Teşekkür ederim, o da blogun esprili havasının bir yönü. Tıraş keyfimde klasik ciddiyetten uzak eğlenceli bir karakter yaratmaya çalışıyorum. Alınacak bir şey olduğunu düşünmüyorum.

    YanıtlaSil
  3. ya insanlar herşey den alınır olmuş en ufak bir esprilere bile bozuluyorlar ;adamın espri yaptığı belli yakışık almayan bir durum yok ortada..mm.olcayto

    YanıtlaSil
  4. Kazara keşfettim ama cidden bayıldım bu blog'a.

    Tıraş ve cilt konuları ciddiye alındığı gibi uzun uzadıya hem tecrübe edilip hem de araştırılmış yazılar bunlar. Az önce de yaprak jilet konusunu okudum, tüm yazılar süper eline sağlık

    YanıtlaSil
  5. Teşekkürler...

    Blog okuyucularına www.geltir.com adlı siteyi ziyareti şiddetle öneririm...

    YanıtlaSil
  6. Sayın blog kullacısı sitenizi ekip olarak çok beğendik Maltepe halı yıkama olarak paylaşımlarınızı ve makalelerinizin devamını diler teşekkür ederiz...

    YanıtlaSil
  7. Yazi guzel ama benim cildim yagli oldugu icin en uygunu hangisi tam kavrayamadim... Kisaca solerseniz sevinirim...Yagli cilt icin neleri tavsiye edersiniz???

    YanıtlaSil
  8. Yağlı ve hassas bir cildim var sanırsam benim için en uygunu hidrosol anladığım kadarı ile. Ayrıca hidrosol dediğiniz ürün tonik mi oluyor ? Hidrosol dediğiniz ürünü nerden ve nasıl temin edebilirim acaba? Mağaza/yer tavsiyesi verirken tavsiye edebileceğiniz ürün markalarıda varmı ? (Losyon balzam ,emilsiyon için)

    YanıtlaSil