18 Eylül 2011 Pazar

Tıraş öncesi doğru yüz hazırlığı

Tıraş olurken jiletin sakalınızı yoluyormuş gibi kesmesinden mi şikayetçisiniz? Her tıraşta orada burada ufak tefek kanamalar mı oluyor? Tıraş sonrası bir saat boynunuz pancar kırmızısı gibi geziyor musunuz? Bir türlü sinek kaydı elde edememenin yanında cildinizi de tahriş mi ediyorsunuz?





 
O zaman sorununuz cilt hazırlığında. Geleneksel ıslak tıraş bir seremonidir demiştim. Her seremonide olduğu gibi burada da başlangıç, gelişme ve bitirme aşaması vardır. Bunlardan bir tanesini atladığınızda ya da gelişigüzel yapmaya çalıştığınızda o seremoni tamamen başarısız olur. Ne yazık ki kartuşlu makineler ve tüp köpüklerle gelen modern hayatın hızına uygun hızlı tıraş alışkanlıkları insanları doğru yoldan uzaklaştıralı çok oldu. Bugün hemen herkes yüzünü şöyle bir ıslatıp, tüpten köpük sıkıp bunu eliyle güzelce yaydığında tıraşa hazırlanmış olduğunu zannediyor. Ama aslına bakarsanız bu kör bir bıçakla kabak kesmeye çalışmaktan başka bir şey değil.






Şimdi, bir bakalım, bir tıraşın baştan sona başarılı olması için gerekli olanlar neler;

- cilt hazırlığı
- doğru tıraş gereci (doğru makine, doğru jilet ve bunların doğru kombinasyonu, ya da iyi bilenmiş bir ustura)
- teknik (açı ve baskı kontrolü, doğru kesim patternleri)
- tıraş sonrası cilt bakımı

Bu dört maddeden 2. ve 3. maddeler zaman içerisinde deneme yanılmayla tecrübe edinilecek konular. Bizler size ne kadar tıraş makinesini 30 derece açıyla tutarak kesin desek de bu; her makine, kişi ve kesim yönü için değişebilir. Ayrıca bunu sizin buradan okuyarak doğru uygulamanız zordur. Ancak tıraş oldukça doğrusunu bulacaksınız. O bakımdan ikinci ve üçüncü maddeler biraz değişken, kişisel ve birikim gerektiren maddeler.


Bu yazıda bizi ilgilendiren birinci madde, yani doğru cilt hazırlığı. Cilt hazırlığının en önemli işlevi sakalı yumuşatarak, tıraşı kolaylaştırmaktır. Bunun; daha az baskıyla daha kolay kesim, daha yakın tıraş, tahrişsiz tıraş ve daha uzun jilet ömrü gibi pek çok getirisi olacaktır. Hatırlayın berberler saç keserken ıslatır, hatta önden saçı yıkarlar. Bu saçı temizler ve yumuşatır. Böylece kesim kolaylaşır. Aynı mantık.


Elbette olay sadece sakalları yumuşatmak değil. Cilt hazırlığı tercihen sıcak su ve fırça vasıtasıyla köpük aracılıyla yapıldığı için bazı başka getirileri de vardır. Cildiniz hangi yapıda olursa olsun gün içerisinde yağ bezelerinden salgılanan yağlardan dolayı gözeneklerin arası yağla dolar. Bu yağlara toz kir de yapışır. Ki zaten sivilcelerin nedeni de bu kirlerin gözenekler içerisinde hapsolmasıdır. Ayrıca üstteki ölü deri tabakaları gözle görülemeyecek kadar küçük döküntüler halinde deride asılı kalır. Yani cildimiz gün içinde yağlanır ve kirlenir. Bunların hepsi kullandığımız jiletlerin ömrünü azaltıcı, işini zorlaştırıcı dolayısıyla tıraşı verimsizleştirici etkenlerdir. Fakat kir ve yağların temel düşmanı olan sıcak su ve sabun' u kullandığımız zaman geriye bir tek ölü deri döküntüleri kalıyor ki, işte burada tıraş fırçamız rolü devralarak, gergin kıl uçlarının süpürme etkisiyle bütün bu döküntüleri temizliyor. Geriye kalan temiz ve sağlıklı bir cilt. Tertemiz bir deri ve yumuşamış sakal uçları. Böyle bir durumda jilet kesimi çok daha kolay şekilde yapacaktır. Bu işlemler sırasında sakallar da yumuşadığından jileti koyduğunuz anda yüzünüzde yağ gibi akar. Ne bir yapışma hissiyatı ne bir takılma, yolma hissi olmaz. Özellikle ustura tıraşında iyi bir yüz hazırlığı çok önemlidir. 



Elbette bu yukarıdakiler, tüpten köpük sıkıp elle yaymakla elde edilemez. Daha önceki yazılarımda anlattığım gibi tüp köpüklerin tek yaptığı jilet için kayganlık sağlamaktır onu da has tıraş krem/ sabunlarına göre çok daha kötü yaparlar. Peki bizim ihtiyacımız ne?


1. Sıcak su: Sıcak su yukarıdaki getirileri elde edebilmek için en önemli maddedir. Aslında yüz hazırlığı için suyun sıcak olması şart değildir. Ama sıcak su işleri çok hızlandırır. Şöyle düşünün bir sıcak suyla bulaşık yıkadığınızı, bir soğuk suyla. Soğuk suyla kirleri çıkarmak çok daha zor olacaktır. Tamamen aynı mantık. Sıcak su özellikle kış aylarında çok memnun edicidir. Yaz aylarında çoğu zaman soğuk suyla daha iyi verim alınır, çünkü çok sıcak günlerde cilt bir de sıcak suya iyi tepki vermez biraz hassaslaşır. Fakat bunun dışında kalan tüm zamanlarda sıcak su en temel gerecimizdir. Bazı kişiler buz gibi soğuk suyla iyi verim almaktadırlar, ayrıca bazı kişilerin cildi sıcak suya iyi karşılık vermeyebilir. Bu durumda soğuk su kullanmakta başka çareniz yok, sadece işinizin daha zor olacağını bilin.


2. Sabun: Suya sabuna dokunmadan temizlik olmaz. Sabun yağ çözücüdür. Bunu da en iyi sıcak suyla yapar. Cildimizi en iyi şekilde temizleyip kir ve yağlardan arındırmak istiyorsak bir sabun ürünü kullanmalıyız. Ancak burada dikkat edilecek husus; kullanacağımız ürünün olabildiğince doğal maddelerden yapılmış olması fazla kimyasal içermemesidir. Aksi taktirde yinelenen sabun kullanımı cilt kuruluğu ve cilt hastalıklarına neden olabilir. O yüzden sabun kullanacaksak organik yapılı gliserin bazlı ya da zeytinyağı özlü sabunları kullanmalıyız. Tıraş kremi/sabunu olarak da biraz paraya kıyıp kaliteli markaların organik yapılı ürünlerini almalıyız. İşte burada tüp köpük ve jeller kimyasal bombalar olarak bir kez daha zararlarını gösteriyorlar.



3. Tıraş fırçası: İşte en temel ekipmanımız. Hemen her tıraş sabunu ve kremini elinizle köpürterek yüzünüze uygulayabilirsiniz. Fakat hiç bir şey, iyi ve gergin bir tıraş fırçasının verdiği temizleme ve masaj etkisini veremez. Tıraş fırçasının her bir kılı, sakal uçlarınızı, aralarını, gözenekleri tek tek masaj ederek temizler, yumuşatır tıraşa hazırlar. Yüzünüzdeki tüm gereksiz ölü deri kalıntıları söker atar. Unutmayın deri hücreleri ortama her 28 günde bir ölü deri atar. Sorunlu kuru ciltlerde bu daha da sık olabilir. Tıraş fırçasının yüzyıllardır kullanılması da ne kadar önemli ve kökleşmiş bir gereç olduğunu bize gösteriyor. Bildiğimiz anlamda modern fırçalar 1700' lerden beri kullanılıyor olsalar da ilk fırçaların kökleri çok daha eski dönemlere gidiyor. Tıraş fırçasının önemi bu kadar fazla ama iyi bir etki için servet harcamak zorunda değilsiniz. Fırçanın anatomisindeki değişiklerin kullanıma etkisi gibi konuları buradaki yazımda okuyabilirsiniz. Temel olarak isteyeceğiniz, ortalama yoğunlukta, dolgun, yumuşak uçlara sahip, gergin kıllı bir fırça kullanmaktır. Bu her tip kıldan olabilir önemli olan bu özellikleri taşısın. 



4. Sabır: Evet doğru okudunuz, eğer bu işi doğru düzgün, olması gerektiği şekilde yapacak sabrınız yoksa buraya kadar boşuna okudunuz. Kusura bakmayın. Malesef belli bir emek verilmeden hiçbir şeyin getirisi yok. Tıraş konusu da böyle. Araştırmadan, belirli malzemelere para harcamadan, cildinize bakıma özen göstermeden tıraş sizin için hep bir zorunluluk olarak kalacaktır. Aksi taktirde ise bir zevke dönüşecektir. Öyle ki gün içerisinde sakallarım uzasa da tıraş olsam diyeceksiniz. anormal mi geldi? Biliyorum başta bana da öyle gelmişti. O bakımdan ne olursa olsun, tıraşın gerektirdiği her kurala uyacak sabrı geliştirmeniz gerekiyor.


Pekala, her şey tamam. Şimdi yüzümüzü nasıl hazırlıyoruz ona gelelim. Her şeyden önce en temel yüz hazırlığı sıcak bir duştur. Eğer tıraşınızı olmadan önce bir duş alma imkanınız/alışkanlığınız varsa bu çok büyük bir avantajdır. Duş sırasındaki sıcak su buharı sakalı çok güzel yumuşatır. Ayrıca duş alırken yüzünüzü bir zeytinyağı/badem sabunuyla güzelce yıkadığınızda tıraş olurken çok büyük bir fark olduğunu göreceksiniz. Ek olarak kaliteli bir saç kremini de kullanabilirsiniz bu da çok iyi bir yumuşatma sağlayacaktır. Bunlardan dolayı eğer imkanınız varsa her tıraştan önce bir duş alın. Sadece tıraşa etkisinden değil sabah ya da akşam da olsa kendinizi iyi hissettirecektir. Şimdi ise hazırlıklara bakalım.


1. Acele hazırlık: Bu yöntem o gün pek tıraş keyfiniz yoksa, tıraşınızı çabuk olmanız gerekiyorsa kullanılacak temel yöntemdir. Eğer öncesinden duş almadıysanız ekipmanlardan tam olarak verim alamayabilirsiniz, dolayısıyla tıraşınız da tam ideal olmayacaktır. Bu metotta fırçamızı içi sıcak su olan bir kapa koyuyoruz. O orada beklerken biz de yüzümüzü 30 saniyeden az olmayacak kadar sıcak suyla güzelce ıslatıyoruz. Su ne kadar sıcaksa o kadar iyi, elinizin dayanabildiği kadar sıcak olsun. Sonrasında fırçamızla tercihen yüzümüzde köpürtme yaparak yüzümüzü köpüklüyoruz. Burada acelemiz olduğu için kullanacağımız krem/sabunun nemlendirme etkisi iyi olan, kaliteli ve iyi performanslı bir ürün olması çok iyi olacaktır. Örneğin Cella. Fırça olaraksa nispeten daha sert ve gergin yapılı, ampul tipte masaj etkisi yüksek olan bir fırça kullanmayı öneriyorum. Yüzümüzü 1 dakika kadar aralıksız dairesel hareketlerle, orta baskıyla köpüklüyoruz. Arada köpük kurur gibi olursa fırçanızın ucuna su almayı unutmayın. Normalde yüzde köpürtmede, köpük 20-30 saniyede hazır olsa da siz bir dakika aralıksız köpürtmeye devam edin ki fırçanın avantajlarından maksimum derecede faydalanın. İşlem bitince yüzümüz hazır. Bu tip hazırlık geleneksel ıslak tıraşın en temel hazırlığıdır. Kaliteli sabun/krem ve doğru ekipman kullandığınız taktirde sonuçlar gayet iyidir. Hele ki önceden duş aldıysanız pek sorun olmayacaktır.


2. Detaylı hazırlık: Bu işlem cildi hazırlamaya çok daha fazla odaklanmış bir yöntemdir. Herkesin kendine göre bir detaylı hazırlığı vardır, ben burada kendi yöntemimi anlatacağım. Her ne kadar acele hazırlıktan daha uzun sürse de çok zamanınızı çalmayacaktır ve gerçek anlamda aceleniz yoksa mümkün olduğunca bu yöntemi kullanmanızı tavsiye ederim. En başta almış olacağınız sıcak bir duş yine çok yardımcı olacaktır. Bu yöntem daha özenli olduğu için ister yüzde ister kasede köpürtme kullanabilir, fırça/sabun/krem seçiminde daha esnek ve rahat olabilirsiniz. Ancak bir kap içeirisinde hazırlayacağınız sıcak köpüğün çok artısı olacaktır. Bunun için iç içe geçen iki kap bulun alttakine kaynar su koyun ve üsttekinde köpüğünüzü hazırlayın. Köpük 2 perde civarı sıcak kalacaktır. Bu yöntemde öncelikle yine fırçamızı suya koyuyor ve yüzümüzü 30 saniye sıcak suyla yıkıyoruz. Sonra tercihen kapta hazırladığımız sıcak köpüğü yüzümüzde 1 dakika uyguluyoruz. Köpüğünüz kapta tamamen krem kıvamında hazır halde bile olsa yüzde bir dakika uygulamaya özen gösterin. 

Şimdi parmaklarınızla bastıra bastıra bütün yüzünüzü ovalayıp masaj yapıyor, sakallarınızı yumuşatıyorsunuz. Özellikle yüzünüzün belirli bölgesinde ters yönde çıkan, tıraş olurken sorun çıkaran sakalların olduğu yerlere özen gösterin. Bu masaj da 30 saniye kadar olacak. Sonra yüzümüzü sıcak suyla duruluyor ve tekrar fırçamızla 1 dakika kadar köpüklüyoruz. Bir kez daha aynı şekilde ellerimizle hunharca masaj yapıyoruz. İkinci masaj da bittikten sonra sıcak suyla yüzümüzü durulayıp 3. kez köpüğümüzü sürüyoruz. İşte bu üçüncü köpüklemede tıraşımız yani ilk perdemiz başlıyor. 

Biliyorum böyle okurken inanılmaz bir külfet gibi görünüyor size. Ama inanın tüm işlem beş dakikanızı bile almayacak ve sakallarınız mükemmel şekilde yumuşamış olacak. Hangi jileti kullanırsanız kullanın yüzünüzde yağ gibi aktığını görüp şaşıracaksınız, hangi makineyi kullanırsanız kullanın harika bir sinek kaydı tıraşa sıfır tahrişle ulaşmış olacaksınız. O zaman bu birkaç dakikalık hazırlığın gerçekten değdiğini anlayacaksınız. Üşenmeyin en azından bir kere deneyin.


3. Damat hazırlığı: Bu metot berberlerden de bildiğiniz berber hazırlığından başka bir şey değil aslında. Fazla zaman alması ve meşakkatli olmasından dolayı düzenli tıraş için pek pratikliği olmasa da eğer cildi özellikle hassas biriyseniz, ya da bir özel gün için çok iyi tıraş olmanız gerekiyorsa bu metot en iyisidir. Bu yöntemde her ne kadar kasede hazırlanmış köpük yine ilk tercih olsa da şart değildir. Önceden duş almaya gerek yoktur. Krem/sabun seçiminde rahatsınızdır. Peki ne yapıyoruz. Öncellikle yukarıdaki gibi fırçamızı ve köpüğümüzü hazırlıyoruz. Ekstra olarak yumuşak yapılı ve ısıyı iyi tutan bir yüz havlusuna ihtiyacımız var. Havlumuzu sıcak suyla tamamen ıslattıktan sonra fazla suyunu sıkıyor ve mikrodalga fırında en yüksek ısıda bir dakika ısıtıyoruz. Merak etmeyin aşırı sıcak olmuyor. Havlu mikrodalgada ısınırken siz sıcak suyla ıslattığınız yüzünüzü 1 dakika kadar köpüklüyorsunuz. Daha sonra ısıttığınız havluyu alıp, yüzünüz hala köpüklüyken tüm sakal bölgenizi saracak şekilde tutup 1 dakika bekliyoruz. Bunu berberlerdeki gibi artistik şekilde sarmak zorunda değilsiniz. İki elinizle tutun yeter. Havludaki sıcak buhar, yüzünüzdeki köpüğün yumuşatıcı ve temizleyici sabun etkisiyle birleştiğinde harika bir hazırlık veriyor. Olabileceğinin en iyisi. Bu işlem bir kereliğinde yeterli olsa da iki kere yaparsanız sakallarınız mısır püskülü kıvamına gelecektir. Size kalmış. Havluyu aldıktan sonra yüzünüzü köpükleyip tıraşa başlayabilirsiniz.

Elbette 3. yöntem pratikliğinin az olmasından dolayı her gün kullanılabilecek bir metot değil. Bunu ancak düğün, davet gibi özel zamanlarda ya da bir hafta sonu çok keyifli bir tıraş olmak istediğinizde kullanırsanız mantıklı oluyor. Aksi taktirde 10 dakikalık bir ön hazırlık herkese göre değil. Birince metotla gayet kabul edilebilir tıraşlar olabilirsiniz. Ama tam olarak keyif alamayacağınızı ve tüm ekipmanların sınırlarını zorlamıyor olduğunuzu bilin. Ayrıca kötü bir krem/sabun kullanmanız durumunda tekniğiniz iyi değilse, yakın tıraş denemelerinde tahriş olabilir.


İkinci yöntem en mantıklı ve düzenli kullanılası yöntem. Bu metotla hem her ekipmandan tam verim alırsınız, hem tıraşınız çok rahat ve konforlu geçer. Ayrıca teknik hatalarını ve kötü krem/sabunu tercihlerini oldukça iyi telafi eder. 



Son yöntem size kalmış. Ben ikinciyi öneriyorum. Ama onu bile yapamıyorsanız en azından tıraş öncesinde bir zeytinyağı ya da gliserinli doğal sabunla yüzünüz güzelce yıkayın, kir ve yağdan arındırın. Bu küçük işlem bile size bariz bir avantaj olarak dönecektir. 

Özetle; ne kadar emek, o kadar keyif. Her şey size bağlı. 

Haydi hayırlı tıraşlar.


4 Eylül 2011 Pazar

Tıraş fırçalarına genel bakış

















Tekrar merhaba tıraş tutkunları. Bugün tıraş fırçalarını öğreniyoruz. Bu yazıyı okuduktan sonra artık aklınızda tıraş fırçalarına dair takılan hiç bir şey kalmayacak.


Geleneksel ıslak tıraşa başlanırken çoğu zaman yapılan en büyük hata - ki bende bu hataya düşmüştüm - ilgi ve önceliği hep jilet, tıraş makinesi, krem sabun gibi ürünlere vermektir. Bütün merakınız, araştırmalarınız bu yönde olur. Paranızı hep bunlara harcarsınız. Halbuki tıraşı gerçek anlamda keyif haline getiren yegane araç tıraş fırçasıdır. Yav olur mu öyle asıl olay kremdir vs demeyin. Elinize geçen kaliteli yumuşak bir fırçayla ilk tıraşınızı olduğunuzda hemen hak vereceksiniz. 


Burada sakal fırçalarının işlevleri hakkında bilgi vermiştim. Şimdi de fırça çeşitlerine göz gezdirelim. Temel olarak 4 tip fırça bulunmaktadır.



1. At kılı

2. Domuz kılı

3. Porsuk kılı

4. Sentetik



Her tipin tamamen farklı karakterleri bulunur. Kimisi daha yumuşak, kimisi daha sert, kimisi su ve sıcaklığı daha iyi tutan, kimisi daha az tutan, kimisi çok esnek, kimisi daha gergin tiptedir. Beğeniler çok değişken olduğundan bunların hangisini en çok seveceğinizi ancak siz bulabilirsiniz. Fakat hangi tip olursa olsun genel beklenti dolgun, gergin ama uçları yumuşak, iyi su tutan ve ısıyı içinde iyi muhafaza eden bir fırça kullanmaktır. Bunu da en iyi porsuk kılından yapılan fırçalar sağlamaktadır. Sentetik kıldan yapılan fırçaların günümüzde hızla yaygınlaşmış durumda. At kılından yapılanlar da çok nadir görülür. Genellikle daha ekonomik fırçalar domuz kılından, daha lüks olan fırçalar porsuktan olur. Bugün 50 liraya da fırça alabilirsiniz 1000 doların üzerine de. Kullanılan kılın kaliteli, sap malzemesi, kılların yoğunluğu, işçilik, markanın ismi ve tarihçesi fiyat üzerinde önemli değişkenlerdir. 


Şimdi sırasıyla bu tipleri inceleyelim.


1. At kılı tıraş fırçaları
At kılından olan fırçalar genel olarak daha gergin ve sert tipte, iyi masaj yapan fırçalardır. Fakat sizlerin de dikkatinizi çekeceği üzere at kılından yapılan tıraş fırçaları çok nadirdir ve pek kullanılmaz. Bunun sebebi oldukça eskilere dayanıyor.

1924 Aralığında Kopenhag üniversitesinde çalışan Profesör Ellermann; yanağında küçük bir iz belirdikten kısa bir süre sonra ağırlaşıp hayatını kaybediyor. Vücudunda yapılan araştırmalarda bol miktarda ödem olduğu görülen Ellermann' ın şarbon hastalığı sonucu öldüğü anlaşılıyor. Kişisel aletleri incelendiğinde Çin' de yapılmış ve boyanarak porsuk kılı imajı verilmiş at kılı fırçasında şarbon bakterisine rastlanıyor.

Yine ikinci dünya savaşı sırasında o dönem Amerikan ordusundaki askerlere at kılı fırçalar dağıtılıyor. Bir süre sonra 149 asker rahatsızlanıyor ve bunlardan 22' si hayatını kaybediyor. Hepsinin de kullandıkları tıraş fırçalarından dolayı hastalandıkları düşünülüyor ve bunun üzerine at kılı yasaklanarak, tüm orduya domuz kılı tıraş fırçaları dağıtılıyor.

İngiliz ordusunda' da benzer problemler yaşanıyor ve tüm at kılı tıraş fırçaları imha ediliyor. 
masum bakışlı katil

Haklı olarak bu durum dünyada bir paranoya' ta dönüşüyor ve antika tıraş fırçalarına baktığımız zaman çoğunun üzerinde “sterilized -sterilize edilmiştir” ibaresi bu yüzden görmekteyiz. Şarbon sadece at kılı fırçalarda görülen bir durum olduğu için diğer fırça tipleri güvenli.

Günümüzde önemli ve isim sahibi fırça yapımcıları son derece güvenli ve kaliteli at kılından tıraş fırçası yapıyor olmalarına rağmen, önceden yaşanmışlıkların etkisiyle talep haklı olarak çok azdır. Ülkemizde de at kılı tıraş fırçaları bulunmakla beraber daha ziyade berberlerdeki büyük ense temizleme fırçaları bundandır. 

At kılı fırçalar, kılı kullanılan hayvana zarar verilmeden yapılan tek doğal fırça tipidir. Tahmin edeceğiniz üzere atın yelesinden yapılırlar. 

At kılı tıraş fırçasında dünyadaki en önemli üreticilerden birisi İspanyol Vie-Long firmasıdır. At kılı fırçalar genellikle daha uzun tipte beyazımsı krem renginde kıllara sahip, orta dolgunlukta, gergin fırçalardır. Gerginliklerini uzun yıllar korurlar. Orta derecede su tutarlar ancak ısılarını çabuk kaybederler. Konfordan ziyade, işlevsel fırçalardır. Ancak günümüzde aslen domuz fırçaları ile ünlü olan Semogue da at kılı fırçalar üretmeye başlamıştır. Bunlar diğer üreticilere göre çok daha ince ve yumuşak kıllara sahip, konforlu fırçalardır. Boydan kısaltma yapıldığından uçlarda çok hafif bir çizicilik barındırabilirler. Semogue at kıllarının yumuşaklığı ve konforu yukarıda gerginmliğiyle bahsettiğim Vie Long'lardan belirgin ölçüde iyi olmaktadır. Bu bağlamda at kılı fırçalara başlangıç için Semogue çok mantıklıdır.




2. Domuz kılı fırçalar
Domuz kılından yapılan fırçalar dünyada en yaygın olarak kullanılan fırçalardır. Bunun en büyük sebebi porsuk fırçalara göre çok daha ekonomik olmasının yanında, aynı zamanda iyi yapıldığında gayet de güzel performans veren bir fırça tipi olmasıdır. Domuz kılları, porsuk kıllarından daha sağlam ve kalın yapıdadır. Domuz kılı her ne kadar porsuk kılları kadar yumuşak ve esnek yapılı olmasa da, yine de kendine has bir yay gibi yumuşak bir gerginliği vardır ve bu yüzde oldukça güzel hissedilir. Domuz kılı fırçalar, yapıları gereği porsuk kılı fırçalar gibi dolgun olmazlar. Ayrıca suyu çektikleri zaman birbirlerine yapışırlar. Baktığınızda tüm kılların ortadan kenarlara doğru birbirlerine toplandığını görürsünüz. Orta derece su ve ısı tutarlar. Bundan dolayı da fiyat olarak kaliteli domuz kılı fırçalar dahi ortalama porsuk kılı fırçaların 3'te, 4'te biri civarıdır.

Daha az ısı ve su tutmalarına rağmen domuz kılı fırçalar da son derece iyi köpük yaparlar ve gayet memnun edici fırçalardır. Porsuk kadar yumuşak olmasalar da yüzde yumuşak ve konforlu hissettirirler. Kıllarının rengi soluk kremsi sarıdan, saman sarısına kadar değişebilir. 
Bu Semogue' da da görüldüğü üzere porsuk görünümü vermek için boyanabilir

Domuz kılı fırçaların önemli bir avantajları zaman içinde kullanıla kullanıla kılların uçlarının çatallanması ve yüzde daha yumuşak hissettirmesidir. Bundan dolayı çok eskilerden babanızdan kalma bir domuz kılı fırçayı kullandığınızda yüzünüzde ne kadar yumuşak olduğuna şaşırırsınız. Kimilerince bu çok yumuşama biraz fazla olarak kabul edilip bir zaaf olarak görülse de ben bunu keyifli ve lüks buluyorum. Ama şu da var ki çok yumuşamış bir domuz kılı fırça sabundan ziyade kremleri köpürtmede daha başarılı olacaktır ve gergin bir fırça kadar iyi bir şekilde yüze masaj yapıp sakalları yumuşatamayacaktır. Yeni bile olsa bir domuz kılı fırça çoğu pure tip bir porsuk fırçadan daha yumuşak ve konforlu olacaktır. Ancak Frank Shaving gibi firmalarda manchurian pure gibi bazı oldukça yumuşak ve konforlu pure porsuk fırçalar olduğunu unutmayın.
Solda ucu ayrılmış kalın yapılı domuz kılı, sağda ince yapılı porsuk kılı

Yukarıdaki güzel yönlerini ve gayet ekonomik fiyatından dolayı fiyat/performans üstünlüğünü düşünürsek neden bu kadar sevilen ve yaygın olarak kullanılan bir fırça olduğunu kolayca anlayabiliriz. Bugün ülkemizde görülen fırçaların %90' ı domuz kılındandır. Hemen hemen tüm berberler kullanır. Fakat nedense yerli fırça üreticilerimiz domuzdan sentetiğe geçmiş durumdalar ve bu sentetikler dünyadaki diğer markalara nazaran çok eski usul ve kötü performanslı sert sentetik kıllar. Bu nedenle domuz almak istiyorsanız fırçanın gerçek domuz kılındna olduğuna emin olun. Dünyadaki üreticilerin de hemen hemen hepsi porsuğun yanında domuz kılı fırçaları da üretir. İtalyan Omega ve Portekizli Semogue domuz kılı fırçalar üretiminde uzmanlaşmış markalardır. Özellikle Semogue yüksek kalite domuz kılı fırçalarıyla çok sevilir ve dünyadaki en iyi domuz fırça üreticisi olarak kabul edilir.


Tıraştan keyif almak için domuz kılı fırçalar son derece yeterlidir ve kaliteli bir domuz kılı fırçanız sizi uzun yıllar memnun edecektir. Bir temel sıkıntıları geç kurumalarıdır. Domuz kıl fırçalar en geç kuruyan fırçalardır. Tam kurumaları 2 gün kadar sürebilir.



3. Porsuk kılı fırçalar


Soldaki şam şeytanından elde edilirler. Porsuk kılı fırçalar tıraştan alınan keyfin asıl olarak parlatan gereçlerdir. Artık lüks malzemeler sınıfına giren bu fırçalar, eskiden beri erkeğin statü sembollerinden birisi olarak kabul edilmektedir. Bugün bile kalitelisine sahip olmak pahalıyken, eski dönemlerde bir zenginlik göstergesiydi.

Diğer tip fırçaların aksine porsuk fırçalar tek tip değildir ve hayvanın neresinden yapıldığına göre sınıflandırılır ve fiyatlandırılır. Standartlar olsa da bazı üreticilerin kendilerine göre isimlendirmesi vardır ve bu kafa karıştırır. Yazının sonlarına doğru bunları da işleyeceğiz. 
 Genel tiplere bakarsak: 
 
Pure: Bu tip fırçalarda kullanılan kıllar, porsuğun kuyruk ve sırt kısmından alınan kıllarla yapılır. Porsuktan elde edilen kılların %60 civarı bu tiptir. Pure tip kılların rengi grimsi alacalı siyahtır. Bu kıllar daha kalın ve gergin yapılıdır. Su ve ısı tutma özelliği daha azdır. Ayrıca bu kıllarla yapılan fırçaların bombe şekli genelde makasla kesilerek verildiğinden uçları daha sivri, çizici tiptedir. Bu da pure tip porsuk kılları yüzde konforsuz yapar. Ama hepsi böyle değildir, Frank Shaving Manchueian tip pure porsuklar oldukça konforlu ve kalitelidir. Ekonomik olduğundan bolca bulunup ucuz olsa da uçlarının genelde rahatsız edici yapısından dolayı sevilmez ve tutulmaz. Ancak sakallarına yoğun olarak masaj yapmayı seven bazı kişilerce kullanılır. 
Ben kişisel olarak kendisini yüzde bir bulaşık süngerine benzetir ve yerine domuz kılı fırçaları tercih ederim. Pure tip porsuk kılları, yeni başlayanlara tavsiye edilir. Kullanıcı fırçasına zarar verse bile zararı az olur.


Best: Bu kıllar, hayvanın karın ve yan kısımlarından elde edilir. Pure tip kıllara göre bariz şekilde daha yumuşak ve kaliteli yapıdadırlar. Genel olarak çıkan kılların %25'i bu kalitededir. Bundan dolayı da açık şekilde pure tipten daha pahalıdır. Renk olarak pure' a benzemekle beraber kılların tepe kısımları grimsi/sarımsı şekildedir. Kıllar daha ince ve esnektir. Su ve ısıyı daha iyi oranda tutarlar. İyi bir gerginlikleri vardır, bundan dolayı hem sabunla, hem de kremlerle sorunsuzca çalışırlar.

Best fırçalar bazen finest olarak da adlandırılabilirler. Fırça uçları nadiren makasla şekillendirilir ama genellikle fırça şekli kalıpta verilip bağlanır ve uçlar doğal haliyle bırakılır. Bu da çok daha ince uçlu, kibar ve yumuşak kıl uçları anlamına gelir. Best tip fırçalar yüzde çok hafif pütürlü, ama nispeten gayet yumuşak güzel bir his verirler. Çoğu zaman porsuk keyfini ve kalitesini yaşamak için yeterli bir seviyedir.


 
Super: Bu tip aslında bir ara modeldir. Genellikle best tip kılların daha kaliteli ve yumuşak olanlarından seçilir. Yani aslında üst seviye best gibi düşünebiliriz. Her markanın super seviyesi bulunmaz. Super tip kılların ucu genellikle beyaz tiptedir ancak daha da alımlı bir görünüm vermek için çoğu zaman ağartılır. Bu ağartma aynı zamanda kılların uçlarını da yumuşatır. 
Genel olarak su/ısı tutma karakteri best' e yakın ama biraz daha iyidir. Yüzde ise biraz daha yumuşak, lüks ve keyifli bir hissiyatı vardır. Bu kıllar bağlanırken şekil kalıplarda verilir ve uçları kesilmez. Bunlar üst düzey, seçilmiş, kaliteli kıllardır ve bundan dolayı oldukça pahalıdırlar. Yine bazı üreticiler en üst seviye silvertip kıllarını süper olarak adlandırabilir, bu da bir kafa karışıklığı yaratabiliyor.



 
Silvertip: En üst kalite kıllardır. Hayvanın kıllarının sadece %10-15'i bu tiptedir. Porsuğun boğaz kısmındaki en yumuşak kıllardan yapılır. Çok az miktarda olduğundan çok pahalıdır. Adından da anlaşılacağı üzere uç kısımları gümüşi beyaz renktedir. Kıllar çok esnek, ince tipte ve yumuşaktır. Yüksek oranda su ve ısı tutar. Kılların ucu asla kesilmez. 
Silvertip fırçalar artık pratikliği geçip, lükse giren ürünlerdir. Çünkü genel kullanım için best ve super fırçalar daha gergin yapılarıyla daha kullanışlıdırlar. Sabunlarla sorun yaşamazlar. Silvertip ise kadınların fondöten fırçaları misali çok yumuşak olduğundan sert sabunları köpürtmede biraz zorlanır. Kremlerle kullanmak ise çok büyük bir zevktir. Yüzü okşarcasına köpürtür. Ancak diğer tipler kadar masaj yapıp, yumuşatıcı etkisi yoktur. Özetle silvertip lüks kelimesinin karşılığıdır ve zaruri değildir. Zaten best ve super'e göre daha az tercih edilir. Fiyat olarak pure tip' in 2-3 katı olabilir. Bütçeniz çok rahat değilse şart değildir.



Evet, genel olarak porsuk kıl tipleri bunlardır. Fakat markaların kendilerine göre kullandıkları bazı ara tipler ve isimlendirmeler de vardır. Bunlar çift bantlı, finest gibi tabirler olabilir. Normalde porsuk kılı üç banttır. Dibi kahverengi, arada siyaha yakın bir bant ve en üstte kalitesine göre beyaz, gri, sarı ya da gümüşi bir bant. Two band denilen iki bantlı kıllar aslında sadece uzun porsuk kıllarıdır. Çinde az bulunan oldukça uzun tüylü bir porsuktan elde edilirler ve aslında bunlar da 3 bantlıdır(2 bantlı porsuk kılı yok), ancak oldukça uzun olduklarından en alttaki bant düğüm içinde saklı kalır ve sap ucundan görünmez. Daha uzun kıl, daha gergin, yaysı yapıdaki kıl demektir ki iki bant- 2 band kıllar bu gergin yapılarından dolayı da oldukça popülerdirler.Uçları yumuşaktır ama gövdeleri kalınca sağlamdır. Hem konforlu hem masaj etkilidirler. Silvertipi çok yumuşak bulan ama konforundasn feragat etmeden masaj etkisi yapsın isteyenlerce sıklıkla tercih edilir. Benim de silvertip ile birlikte severek kullandığım porsuk sınıfıdır.

Solda klasik 3 bant, sağla az bulunan 2 bant

Bugün dünyada üretilen porsuk kıllarının %90' ı Çin’ den gelmektedir. Porsuk popülasyonunun çok yüksek olduğu Çinde bu hayvanlara tavuk katili zararlı olarak bakılmakta ve bundan dolayı da yoğun olarak avlanılmaktadırlar. Ki bu bahsettiğimiz aşağıdaki normal porsuk türleri için geçerli, psikopat bal porsuğundan bahsetmiyoruz. Onçün bana yok hayvan hakları bilmemne ile gelmeyin, ben öldürmüyorum. Biz yiyiciyiz abi.
Şam Şeytanı

Domuz kılları da gayet iyi performans göstermekle beraber hiç bir zaman porsuk fırçaların performansını veremezler. En bol köpüğü ve keyifli tıraşı porsuk fırçalar verir, ancak pure tipi bunu biraz dışında tutmak gerekir.

Progress Vulfix ve Semogue gibi bazı üreticilerin domuz ve porsuk kıllarını karıştırarak ürettikleri fırçalar da vardır. Bunlar her iki tipin de avantajlı yanlarını kombine etmeyi amaçlar. Ayrıca farklı seviye porsuk kılları da bazen kendi aralarında karıştırılabilir. Üretici bunu genelde belirtir. 




4. Sentetik Fırçalar
 
Bunlar genellikle anti alerjik naylon materyalinden yapılan ilginç fırçalardır. Görünüm itibariyle kıllar dipten uca doğru incelir ve porsuk kılını andıracak şekilde boyanmıştır. Dolayısıyla doğal kıllara oldukça benzerler. İlginç bir şekilde son derece yumuşak(hatta silvertip'ten bile) ve iyi ısı muhafaza eden fırçalardır. Ancak elbette suyu doğal kıllar kadar iyi tutamazlar. Ayrıca 1-2 saat gibi bi rüsrede hızla kururlar bu nedenle seyahatler ve berberler için idealdirler.
 
Sentetik fırçalar genellikle iyi performans verirler, gayet ucuz olmaları da bir avantajken, etik olarak hayvan kılından fırça kullanmak istemeyen kişilerce kullanılırlar. Eskiden kullanımları az ike günmüzde çok tercih edilirler. Bu alnda özellikle çinli Yaqi firması sentetik fırçada oldukça iddialıdır. İlk jenerasyonları çok vasat olan sentetik kıllı fırçalar günümüzdeki son versiyonlarıyla performans olarak asla üzmezler.



Fırçanın en önemli yeri olan kıllarını geçtikten sonra şimdi diğer yapısal özelliklerine geçelim.

Bir fırçanın yapısına bakarsak, fırçanın yüzdeki etkisini büyük oranda etkileyen üç kısım olduğunu görüyoruz. Bunlar:
a) düğüm çapı
b) kıl boyu
c) fırça şeklidir. 



Bunlardan en önemlisi düğüm çapıdır. Düğüm çapındaki 1-2mm'lik farklar performansa ciddi oranda etki eder. Kalın düğüm demek daha çok kıl, yani daha yoğun fırça demektir. Bu da aynı miktar ürünle daha bol köpük oluşturmak, daha yoğun masaj etkisi ve yüzde nispeten daha lüks süngerimsi bir hissiyat elde etmek demektir.

20-24mm ortalama düğüm çapıdır. Fırçalar küçüldükçe bu 17mm'e kadar düşebilir. Büyüdükçe 30mm'ye kadar çıkabilir. Ancak 26mm'den itibaren fırçanın oldukça irileştiğini ve kullanımının zorlaştığını belirteyim. Bunun dışında Simpson Chubby ve benzeri bazı ekstra yoğun fırçalar vardır ki bunların çapları özel üretimle 33mm' e kadar çıkabilir. Bu kadar kalın düğümlü fırçalarda standart düğümlülere göre neredeyse 2,5 kat daha fazla kıl vardır, dolayısıyla maliyeti siz düşünün. Super tip bir Chubby 250 dolar civarıdır. Temel bir tıraş fırçasında yaklaşık 20bin civarı kıl bulunabilir.
20 mm

24 mm

30 mm

32 mm özel yapım

24mm fırça varken, 28mm istemek, aldığım mercedes’e amg paket, cam tavan opsiyonunu da ekleyeyim diye düşünmek gibidir. Yani 24'lük bir düğüm size bir fırçadan isteyeceğiniz hemen her şeyi verecektir ama daha yoğun bir fırça size daha bol köpük, daha kuvvetli masaj ve yumuşatma etkisi ve daha lüks hissiyat verecektir. Bu tarz beklentiler, bu konular artık lükse ve keyfe girdiğinden normal karşılanmalıdır. Fakat abartmamak en iyisidir. Benim kişisel tercihim 20-22mm aralığındaki kompakt yapılı fırçalardır.

Büyük fırça daha bol köpük yapar, küçük fırça daha az. Büyük düğümlü fırça kısa sürede hemen köpüklemenizi sağlarken, küçük düğümlü fırça yüzünüzün istediğiniz yerine daha hassas ve kesin olarak çalışmanızı sağlar, burnunuza, kulağınıza köpük sürmezsiniz. Yani kalın düğüm ve yoğun fırça en iyisidir gibi algılamayın. İkisinin de farklı karakterleri vardır, kimisi daha az yoğun ve yüzünde hunharca ezerek, yayarak kullanabileceği bir fırçayı sevebilir. Kalın düğüm, cepte daha büyük yangın anlamına gelir.Ayrıca iri ve sık düğümlü fırçalarda köpüğü fırçanın içinden dışarı çıkarmak zorlaşır.


İkinci önemli faktör kıl boyudur ve bu çoğunlukla x, y ekseni misali düğüm çapıyla yakın ilintilidir. Düğüm, sapın içerinde ne kadar derine yerleştirilir ve kıllar ne kadar kısa kalırsa fırça o kadar gergin ve sıkı yapılı olacaktır. Bu da çok size kuvvetli masaj ve yumuşatma etkisi olarak döner. Sabunları acımadan ezer ve kolayca kalın köpük oluştururlar. Sakallarınızı çok etkili bir şekilde süpürerek iyice yumuşatırlar. Ama bu yoğunluğun bir dengesi olması gerekir, aşırı yoğun bir fırça yüzünüzde rahatsızlık verebilir. Avrupa’ da genel eğilim bu tipte olsa da eğer fırçanızı sürerken kılların açılıp, yüzünüzde dağılmasını ve yumuşakça köpürtmesini seviyorsanız çok kalın düğümlü ve kısa kıllı fırçalar size göre değildir. Yumruğunuzu sıkıp yanağınıza bastırarak ovuşturun, işte çok yoğun ve kısa kıllı bir fırça böyle bir karakterdedir.


Kılları daha uzun olan bir fırça ise daha esnek ve yumuşak karakterli olacaktır. Yüzünüzde bastırdığınızda kıllar yayılacak ve daha konforlu, yumuşak bir köpükleme sunacaktır. Ülkemizde genellikle bu tip fırçalar daha yaygındır. Ancak bunun da bir limiti olmalıdır. İnce düğümlü ve uzun kıllı bir fırça fazla esnek ve yumuşak başlı olacaktır. Bu istenilen yoğunlukta masaj etkisi elde edememe ve sabunları köpürtürken zorlanma olarak dönebilir. O yüzden alacağınız fırça eğer normal boydaysa(9-10 cm); 20 mm'den ince düğüm ve 52 mm'den uzun kılları pek önermiyorum. 

Fırçanın yapısını tamamen değiştiren bir diğer faktör ise fırçanın, daha doğrusu kılların tepe şeklidir. Dört versiyon vardır. Ama bunlardan sadece ikisi çok yaygındır; “ampul” şekli ve “yelpaze” şekli. Bir de bu ikisinin karışımı olan hibrit’ ler vardır.


Ampul tip daha geleneksel olan, kılların resimde gördüğünüz gibi ampul şeklinde toplandığı fırçalardır. Bunlar yapı itibariyle daha sıkı, yoğun, merkezde odaklanmış fırçalardır. Bu fırçaların en büyük özelliği daha baskıyla köpürtme yapıp, yoğun masaj yapıcı ve yumuşatıcı etkileridir. Bu genelde güzeldir ama fırça aşırı yoğun bir fırçaysa rahatsızlık verebilir. Bu tip fırçalarda, tutuş ve köpükleme işlemi daha ziyade omuzdan hareketle olur ve kıllar fırçayı yüzünüze bastırdığınızda fazla dağılmazlar. Dairesel hareketlerle kullanmaya daha uygundurlar. Yapılarından dolayı köpüğü içlerine hapsederler ve her yeni köpüklemede kademe kademe çıkarırlar. Bazen dipten şöyle hafifçe bir sıkmak dipteki yoğun köpüğün dışarıya gelmesine yardımcı olur.

Yelpaze tipte kıllar daha geniş dağılımlı olarak dizilmiştir. Bu tip fırçalar biraz daha yumuşak başlıdırlar. Fırça kullanımı dirsekten ve bilekten hareketle olur. Bu tip fırçaları köpüklerden yüzünüze bastırdığınızda kıllar güzelce dağılırlar ve köpüğü bolca aktarırlar. Daha ziyade süpürme hareketi dediğimiz şekilde kullanılırlarsa en iyi verimlerini verirler. Ampul tipli fırçalar kadar yoğun yumuşatıcı ve masaj yapıcı etkileri yoktur. Ayrıca yoğun değillerse sabunlarla biraz sıkıntı yaşayabilirler.

Hibrit tip: Bu benim en sevdiğim şekildir. Pek yapılmaz. Biraz daha ampulün kubbesine yakın tepeli yelpaze fırça şeklindedir. Her iki tip fırçanın da iyi yönlerini almıştır. Bulunca kaçırmam.

Flat top, düz tepeli yelpaze: Bunların farklı tepelerinin tamamen düz şekilde kesilmiş olmasıdır. Özellikle süpürmeye yönelik yapılmışlardır. Bizim piyasamızda domuz fırçalar olarak bolca bulunup sevilirken, yurt dışında oldukça nadirdir.

soldan sağa; yelpaze, ampul, düz tepeli

Genel olarak şekiller de böyle. Daha yoğun masaj yapıcı bir fırça istiyorsanız ampul tipte, daha yumuşak başlı ve lüks hissiyatlı bir fırça istiyorsanız yelpaze tipte bakmalısınız. Ancak aklınızda bulunsun silvertip kıllan çok yumuşak yapılarından dolayı genellikle ampul tipinde yapılarak dengelenirler.

Fırçanın genel karakterini etkileyen önemli etkenler bunlar. Bunun dışında sapın boyu çok olmasa da genel kullanışı biraz etkileyebilir. Örneğin dolgun bir fırçaya minik bir sap, ele rahatsızlık verecektir. Ya da fazla kalın saplı bir fırça, eğer kase içinde köpürtme yapıyorsanız, kasenin kenarlarına çarparak zorluk çıkarabilir. Bunlar ufak detaylar ve daha fazla fırçanız oldukça kişisel beğenilerinizi ona göre şekillendirebilirsiniz.

İlk fırçanızı her zaman standartlar dahilinde almaya özen göstermelisiniz.


Sık seyahat eden kişiler için, daha ufak yapılı, pratik tasarımlı seyahat fırçaları da vardır. Ancak ben kişisel olarak; “bir bel çantasıyla dünya turuna çıkarım” zihniyetiniz yoksa bu kadar minimalist yaklaşımları biraz gereksiz görüyorum. Onun yerine kaliteli bir sentetik fırça hızlı kurumasıyla daha mantıklı olacaktır.



Performansını etkilemese de fırçanın fiyatını ciddi anlamda etkileyebilen bir diğer faktör de sap malzemesi. Sap plastikten, ahşaba, yapay sedef ve boynuzdan, gerçek boynuza, çelik veya farklı metallerden sıkıştırılmış taşa kadar her türlü malzemeden olabilir. Hepsinin kendine göre bir alıcılığı vardır. Giriş seviyesi fırçalar genelde plastik ya da ucuz ağaç saplı, orta seviyeler ahşap, yapay sedef ya da fildişi, metal saplı, en üst seviye fırçalar da çelik, egzotik ağaçlı, gerçek fildişi ya da boynuz saplı olabilir. Sap malzemesinin estetik bir unsur olduğunu hatırlatıp, tercihinizi sap tasarımı, kıl kalitesi, bombe şekli, düğüm çapı, kıl boyu gibi konulara göre yapmanızı öneririm.


Gerçek boynuzdan yapılan bu Plisson 450 dolarlık fiyatıyla aile bölüyor



Yazının başında porsuk kıl tiplerinde bir standart olmasına rağmen, bazı markaların kafalarına göre isimlendirme yaptığından bahsetmiştim. Kafa karışıklığını biraz azaltmak adına, önemli üreticilerin porsuk kıl seviyelerine bir göz atalım:


The Art of Shaving

3 farklı porsuk seçeneği vardır:

Silvertip Badger
Fine Badger
Pure Badger

Her seviye kıl kalitesi, yoğunluk, dayanıklılık ve işçilik olarak birbirinden ayrılır.


Col. Ichabod Conk

Silver Tipped Super Badger
Super Badger
Pure Badger
Bristle/Badger Blend- domuz/porsuk karması


Edwin Jagger

Silver Tip Badger: EJ’ nin silvertip kılları çok yumuşak olmalarıyla ünlüdürler.
Super Badger
Best Badger


ê Shave


Silvertip Badger
Finest Badger
Pure Badger


Frank Shaving

Silvertip badger
Best badger
Finest badger
Pure badger
Mixed badger: Pure/black karması


Kent

Silver Tip
Super Badger
Best Badger


Mühle

Handcrafted silvertip badger
Fine best badger + fine badger: Best ve fine karması, masaj ve yumuşatma özelliği güçlü
Pure badger + pure black badger: Masaj ve yumuşatma özelliği oldukça yüksek ancak konforu düşük.


Omega

Silver tip badger
Fine badger
Pure badger


Plisson

The Mountain White: Piyasadaki en pahalı kıllardan, sadece seçilmiş silvertip porsuk kıllarından yapılıyor, bir üst seviye silvertip gibi düşünebilirsiniz. Bu fırçalar 400-1000 dolar arası.
The European White: Super seviye porsuk
The European Gray: Best seviye porsuk
The Chinese Gray: Pure tip porsuk
The Black Quality: Black badger denilen en ucuz ve sert tip kıllar.


Rooney

Rooney bu konuda oldukça kafa karıştırıcı.

Finest Badger Hair: Silvertip kadar yumuşak ve lüks olmamakla beraber, Çin’ in ıssız bölgelerinde az sayıda bulunan bir porsuktan elde edilen kıllardan yapılıyor. Uçları oldukça yumuşak olmasına rağmen gayet gergin bir yapıda olduğundan hem sabunla hem krmele çok iyi performans veriyor.
Super Badger Hair: Normalde silvertip, super’ den üst seviye iken Rooney, tıpkı Simpson’ un yaptığı gibi kafa karıştırıyor. Rooney’ in super kılları; alındıktan sonra İngiltere yeniden düzenlenen, seçilmiş üst seviye silvertip kıllarından oluşuyor. Kısa tipli ya da bükülmüş olanları tamamen çıkarılıyor. Plisson’ un Mountain White ve Simpson’ un super’ iyle aynı.

Silvertip Badger Hair
Best Badger Hair
Pure Badger Hair


Savile Row

Silvertip
Super
Pure


Shavemac

Special Quality - Silver Tip: Seçilmiş üst seviye silvertip
Finest Bright Badger
Gray Badger Hair: Pure


Simpson

Super badger hair: Aslında ağartılmış esktra kalite silvertip.
Best badger hair
Pure badger hair


Taylor of Old Bond Street ve Cyril R Salter

Silvertip Badger Hair
Pure Badger Hair


Vie-Long

Badger Hair: Pure
Horse & Badger: At/porsuk karması


Vulfix

Silver tip badger
Super badger
Pure badger


Tüm markalar bunlar değil elbette ama belli başlı bulacaklarınız bunlar. Bu markalardan özellikle Simpson, Rooney, Kent, Plisson yılların birikimine sahip, isim yapmış, kemikleşmiş firmalar. Gerçi Simpson yakın zamanda Vulfix tarafından satın alındı ve Vulfix tarafından üretiliyor. Her ne kadar ürettikleri fırçalar geçrekten kaliteli ve yüksek seviye olsalar da, isimlerini kullanarak, insanları güzelce kazıklamıyor da değiller. Özellikle de Plisson. Bunların arasında en mantıklısı Rooney ya da Simpson.

Daha yeni üreticilerden Edwin Jagger, Vulfix, Shavemac önemli fırça üreticilerinden ve yüksek kalite fırçaları yukarıdaki isim yapmış markaları göre daha ucuza satıyorlar. Shavemac başka firmalara da fırça üreten, ayrıca custom fırçalar da yapan bir firma. Her ne kadar fiyatları zorlayıcı olsa da shavemac2 in silvertip fırçaları piyasanın en iyilerinden.

Frank Shaving size en az paraya, en yüksek kalite satan Çin merkezli üreticilerden. Fiyatlarına göre kaliteleri kıyas kabul etmiyor ve bir yukarıdaki grubu sıkıntıya sokmaya başladı bile. Ortalama bir FS alıp yıllarca başka hiç bir şey düşünmeden memnun mesut kullanabilirsiniz.


Buraya kadar hala benimleyseniz, fırçaların yapısal özellikleri, kıl çeşitleri, karakteristiklerini işledikten sonra artık yazacak tek bir şey kaldı o da fırçanızı kullarınken nelere dikkat etmeniz gerektiği ve bakımını nasıl yapabileceğiniz.



Fırçanızı kullanırken:

- asla kaynar su kullanmayın: Onun da organik bir malzeme olduğunu, saçınız gibi olduğunu hatırlayarak ancak elinizin dayanabildiği sıcaklıktaki suda ıslatın. Bundan daha sıcak su kullanımı düğümdeki yapıştırıcının etkisini kaybetmesiyle kılların dökülmeye başlamasına, ya da tüm düğümün çıkmasına, ahşap sapınızın çatlamasına, kılların çatlayarak aşırı yumuşamalarına ve fırçanın tamamen işlevini kaybetmesine neden olabilir.

- kalın yağlı bileşikler ve fırçasız köpüren jeller kullanmayın. Bu maddelerin içindeki bileşikler fırçanızın doğal kıllarına zarar verebilir.

- yüzünüzde ya da kasede köpürtme yaparken fırçayı aşırı bastırmayın. Fırçanızı çok sert kullanmak kıllarının dökülmesine neden olabilir.

- Yüzünüzde köpürtme yapıyorsanız çok kuru köpükle çalışmayın. Kuru köpüğün yapışkan etkisi, fırçanızı zorlayıp kıllarının dökülmesine neden olabilir.

- Fırçayla işiniz bittiğinde güzelce durulayın, silkeleyin ve dipten hafifte sıkarak fazla suyunu atın. Fırçanızı uzun süre fazla nemli ya da sabunlu bırakmanız ömrünü kısaltacaktır.

- Fırçanızı duş aldığınız nemli ortamlarda bırakmayın.

- Fırçanızı saç kurutma makinesi gibi bir gereçle kurutmayın, en sağlıklısı kendi kendine kurumasıdır.

- Fırçanızı hava akısı olmayan kapalı dolaplar içerisinde bırakmayın. 

- Özellikle hayvan kılı yeni fırçalar ilk kullanımlarda kıl dökebilirler, bu gayet normaldir. İlk 10-15 tıraş birkaç kıl döebilir. Düğümde geçşek kalmış kıllardır. Fırçada 20bin civarı kıl olduğunu düşünürsenzi gayet önemsiz bir detaydır. 10-15 kullanımdan sonra hala her kullanımda en az 5-10 kıl döküyorsa üretim kusuru olabilir aldığınız yerle iletişime geçin. Ancak kılların tam boy olarak düğümden mi yoksa uç ya da ortaya yakın bir yerden mi döküldüğüne bakın. Uçlardan ya da ortadan dökülüyorlarsa fırçayı çok bastırarak kullandığınız ve kılları kırdığınız anlamına gelir. Bu bir kullanıcı hatasıdır ve kullanım tarzınızı düzeltmeniz gerektiğinin işaretidir. ÖZellikle porsuk kıllarının narin olduğunu ve fazla bastırıldıklarında zarar görebildiklerini unutmayın.


Fırçanızın bakımı:

- Yeni aldığınız doğal hayvan kılından fırçalar her ne kadar üretimden önce yıkanıp, dezenfekte ediliyor olsalar da ilk birkaç kullanımda yoğun bir hayvansı kokuya sahip olabilirler. Bu özellikle domuz kılı fırçalarda daha barizdir. Ülkemizden alacağınız çoğu fırçada bununla karşılaşabilirsiniz. Ayrıca fırça uzun süre beklediği yerde içine toz/kir çekmiş olabilir. O yüzden ilk kullanımdan önce fırçanızı iki kez şampuanla güzelce köpürtüp yıkayın. Ardından bir kasede güzel ve dolgun bir köpük hazırlayıp, fırçayı köpüklü halde yarım saat öyle bırakın. Sonra durulayıpp kullandığınızda hem kokunun hem de kılların ilk baştaki sertliğinin oldukça azalmış olduğunu göreceksiniz.




Son tavsiyeler:

- Özellikle ahşap saçlı fırçalarınıza bir stand alıp, kıllar aşağıya bakacak şekilde asmanız fırça ömründen maksimum düzeyde istifade etmenizi sağlayacaktır.

- Alabileceğiniz en pahalı fırçayı değil, en çok ihtiyacınız olan fırçayı alın.

- İlk birkaç fırçanızı ucuz ve ekonomik modellerden alın. Doğru fırça kullanımı ve bakımı süreçlerini bunlarla geçirdikten sonra daha kalitelisini alırsınız. Ayrıca bu sayede ucuz ve ekonomik fırçalarla, pahalı ve kaliteli fırçalar arasında ne kadar büyük kullanım ve zevk farkı olduğunu ilk elden görmüş olursunuz.

- Silvertip almayı hayatınızın amacı haline getirmeyin. Daha alt seviyeler de son derece zevkli tıraşlar sunacaktır.

- Frank shaving dışındaki, bilmediğiniz çin markalarından tıraş fırçası almayın. 

- Çok kalın düğümlere merak salmayın. 24mm hemen herkese yeter de artar.

- Ufak fırçalar kötü değildir, kendilerine göre zevkli kullanımları vardır.

- Kase içerisinde köpük hazırlıyorsanız, alacağınız fırçanın sapının çok kısa ya da kalın olmamasına dikkat edin. Aksi taktirde zorlanırsınız.

- En iyisi porsuk kılı diye bir şey yok. Kişisel beğeninize göre domuz kılını porsuktan daha çok sevebilirsiniz.

- Fırçanızı kimseyle paylaşmayın. 

- Fırçanızı düzenli temizleyin, düğüm dibinde biriken sabun ve kireç uzun süre temizlenmezse kılları aşındırıp kırılganlaştırabilirler. ayda bir fırçanızı kireç ve sabun artığından temizleyin. ayrıca her kullanım sonra baş ağağı bir standa asın.
 
- Yukarıdaki maddeler abartı gibi gelebilir, ama bir gün 150 dolarlık fırçanız olduğunda, 10 liralık fırçanızdan daha özenli kullanmak isteyeceksiniz ve buradaki maddelere dikkat etmeniz fırçanızın uzun yıllar sizinle birlikte olmasını sağlayacak.

- Unutmayın; tıraşın asıl keyfini sıcak ve dolgun köpük dolu, yumuşak bir fırça verir.